Birkaç haftadır ara verdiğimiz etimoloji mevzularına dönüş yapalım istedim. Bu hafta Türk diline Farsçadan geçen sayıları ele alacağız. Farsçadan Türkçeye geçen sayı adları 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 30, 40, 100 ve 1000. İlk altı sayıyı tavladan biliyoruz: yek, dü, se, çehar, penç, şeş.
7 ve 8 diğerlerine nazaran daha az karşımıza çıkıyor. 30, 40, 100 ve 1000 sayılarına eski metinlerde, şiirlerde, şarkı sözlerinde rastlanıyor. Şimdi bunları yakından inceleyelim.
1 Yek
Yegâne “biricik”, yektâ “eşsiz”, yekdiğeri “ötekisi”, yekpâre “tek parça”, yeknesak “tekdüze” gibi türevleriyle dilimizde varlığını sürdürüyor.
2 Du / dü
Dubara “tavla oyununda iki iki”, dü+pâ “iki ayaklı”, dügâne (Dücane değil, o kişi adı) “iki tane”.
3 Se
Se kelimesi pâ “ayak” ile birleşip “se(h)pa”yı oluşturmuş. Bir tür hamur tatlısı olan ‘samsa’nın da bu sözcükle bir ilgisi olmalı.
4 Çehar
Bu sözcük dilimizde çeşitli şekillerde yer alıyor. Çehar+çive “dört çubuk, çerçeve”, çehar+mıh “dört büyük çivi, çarmıh”, çehar+tak “dört tak, çardak”, çehar+su “dört yol, çarşı”, çehar+şembe “dördüncü gün, çarşamba" çehar yek “dörtte bir, çeyrek” gibi.
Yeri gelmişken gün adlarına da değinelim. Tahmin edeceğiniz gibi Farsçada haftanın günleri aslında numaralandırılmış. Şenbe “gün” anlamına geliyor ve cumartesi için kullanılıyor. Sonraki günler sırasıyla yekşenbe “pazar", duşenbe “pazartesi”, seşembe “salı”, çeharşenbe “çarşamba", pençşenbe “perşembe" olarak devam ediyor. Sadece cuma kelimesi Arapçadan alınmış.
5 Penç
Pençe kelimesinin insan eli anlamında olduğunu hatırlayalım. Bir elde penç parmak var.
6 Şeş
Yanlış görmek için “şeşi beş görmek”, rüküş giyim için “altı kaval üstü şeşhane” deyimleri kullanılır. Kaval ve şeşhane eskiden kullanılan silahların türlerinden.
7 Heft
Bir haftada heft gün vardır.
8 Heşt
Heşt+behişt “sekiz cennet” (Anadolu’da yazılan ilk tezkire), heşt+pâ “sekiz ayaklı, ahtapot”.
30 Si
Si+murg “otuz kuş, Zümrüdüanka, Phoenix”.
40 Çihil
Dervişin kırk gün boyunca inzivaya çekilmesini anlatan çile çekmek deyimindeki ‘çile’nin özgün biçimi.
100 Sad
Sadberg “yüz yapraklı”.
Kelimeyi şu dizelerle başlayan şarkıdan tanıyoruz: Olmaz ilaç sine-i sad pâreme / Çare bulunmaz bilirim yareme… “Yüz parça olmuş sineme ilaç, yaralarıma çare bulunmaz.”
1000 Hezar
Hezarpâre “bin parça”. Hezarfen “bin bilen, her şeyi bilen, polimat” anlamında bir sıfat. Bazı önemli bilim insanları bu sıfatla anılmış, Hezarfen Ahmet Çelebi gibi.
Önümüzdeki haftalarda diğer dillerden dilimize geçmiş sayı adlarını da inceleyeceğiz. Dilimizin zenginliğini, çeşitliliğini keşfederken geçmişimizin izlerini sürmeye, kültürel mirasımızı tanımaya devam edeceğiz.