Eş Anlamlı Kelimeler Nedir?
Eş anlamlı kelimeler için “Yazılışları ve okunuşları farklı olup aynı anlama gelen kelimeler.” tanımı verilir. Bu sözcüklerin birbirinin yerini tutabildiği de eklenir. Ancak bu, bir noktaya kadar doğrudur. Yani herhangi iki sözcük kavram, durum, düşünceleri aynı şekilde gösteremez. Dolayısıyla gerçekte eş anlamlılık yoktur, olsa olsa çok yakın anlamlı sözcüklerden bahsedilebilir.
Eş anlamlılık nasıl ortaya çıkar?
Eğer coğrafi olarak izole durumda değilse bütün insan toplulukları diğerleriyle etkileşim içindedir. Ticaret, göçler, savaşlar insan topluluklarının birbirlerinden somut ve soyut birçok şey alıp vermelerine neden olur. Buna sözcükler de dâhildir. Öykünme, statü göstergesi olarak kullanma, dinî metinleri doğru anlama gibi nedenlerle bir dil başka bir dilden kelime alabilir. Bu durum dillerde eş anlamlı sözcük sayısını artırır.
Başka dilden alıntılanan kelimeler ya zaman içinde unutulur ya da kendilerine bir yaşam alanı açarlar. Dilimize sonradan girip eş anlamlılık bağlamında kullanılan, zamanla nüansları belirlemede kullanılan bazı sözcüklere bakalım.
yaşlı ve ihtiyar
Türkçe kökenli “yaşlı” sözcüğü hemen her yaştaki insan için kullanılabilir. 15 yaşındaki biri 10 yaşındakinden yaşlıdır. Yaşlılık görecedir. Örneğin 35 yaşındaki bir insan futbolcu ise yaşlı, teknik direktör ise gençtir.
Arapça kökenli ihtiyarlık bambaşka bir anlam çerçevesinde olan bir kelime. Bilinçli, doğru, yerinde seçim yapabilme kudret ve kabiliyetine sahip insan anlamına gelen kelimeyi “ihtiyar heyeti”nden hatırlarsınız. İhtiyar heyeti köy için en uygun kararları alan kimselerdir.
Herkes yaşlanır ama herkes ihtiyar sahibi olamaz. İhtiyar heyetindeki insanların da yaşlı olması gerekmez.
ak – beyaz, kara – siyah, al – kızıl – kırmızı
Bunlar da eş anlamlı kelimeler arasında. Aralarındaki farkları belirtmeye gerek yok. Ak, kara ve al kelimelerinde bireysel duygular, kültürel referanslar, dinî vurgular biraz daha öne çıkarken beyaz, siyah ve kırmızı kelimeleri daha somut, nesnel ifadelerde kullanılıyor.
sorun, mesele, problem
Derdimizi en iyi anlatacak üçlü bu.
Türkçe bir kökten türetilen sorun; kişinin kendi içinde yaşadığı sıkıntıları, insan ilişkilerindeki güçlükleri karşılıyor.
Arapça kökenli mesele ise daha çok sıkı sıkıya kenetlenmiş insanların hayati konulardaki büyük sıkıntıları için kullanılıyor: Mesele çıkarmak, mesele yapmak, boğaz meselesi, gönül meselesi, ölüm kalım meselesi…
Batı dillerinden alınan problem kelimesi ise teorem ve kurallar yardımıyla çözülmesi gereken soru tanımıyla yer alıyor Sözlük’te.
Toparlamak gerekirse eş anlamlılık aslında çok yakın anlamlılıktır. Anlamı karşılamak için bir sözcük yeterlidir. Başka dillerden alınan ve eş anlamlı olarak kullanılan sözcükler kendilerine alan açamazlarsa unutulurlar.