İslam dini, ilim, irfan, hikmet ve hakikat dinidir. Her hükmü, insan yapısına ve hayat düzenine uygun olan, dünya ve ahiret saadetini temin eden bir dindir.
Böyle bir din olduğu için de ilk emri "Oku" olmuştur. İlim tahsilini "erkek-kadın ayırmaksızın her Müslüman’ın üzerine" farz kılmıştır.
Günlük hayatımızdaki ihtiyaçları düşündüğümüz zaman, bunların elde edilmesinde, ilmin, fennin ve sanatın büyük bir rolü olduğunu görüyoruz.Toplum olarak daha iyi bir duruma ulaşmak, bağımsızlığımızı her alanda sağlamak istiyorsak; eğitim ve öğretime gereken önemi vermeliyiz. İlk eğitim, ilk terbiye aileden başlamaktadır. Bu eğitim okulda gelişir, cemiyette yaygınlaşır. Çocuklarımızın yetiştirilmesinde, hayattaki başarılarında, topluma faydalı birer insan olmalarında en önemli unsurlar: aile, okul ve çevredir. Eğitimin değerini bilen ailelerin çocukları daha başarılı olmaktadır. Okul ve öğretmenleri ile işbirliği içerisinde çocuklarıyla ilgilenen ailelerin çocukları, eğitimin tüm amaçlarına ulaşabilmektedirler. Çocukları ile ilgilenmeyen, okullarına gidip-gelmeyerek, öğretmenleri ile iletişime geçmeyen, çocuklarının derslerini, ödevlerini takip etmeyen veliler, canlarından çok sevdikleri evlatlarını cehaletin eline teslim eden zavallılardır.
Bazen hepimiz duyarız;
-"Bu çocuk adam olmaz", "Okumaya yüzü mü var" gibi çocukları azarlayıcı, rencide edici sözleri..
Daha bir gün, hangi dersleri gördüğünü, ödevlerinin neler olduğunu, günlük derslerine çalışıp çalışmadığını, okul içinde ve dışında kimlerle arkadaşlık edip, zamanını nerelerde harcadığını kontrol etmeksizin, daha başarılı nasıl olur? bununla ilgili araştırma ve istişarelerde bulunmaksızın bir sorumsuzluk sergileyeceksin: sonrada tüm suçu çocuğundan bulacaksın..
Evinde kitaplık, kitap okuma saati oluşturmayacaksın, okuyarak yavruna örnek olmayacaksın, tüm kusuru çocuğunda bulacaksın..
Televizyondaki herhangi bir diziyi izleyebilmek için tüm ortamı ona göre ayrlayacaksın, ama çocuğun çalışmasına ortam hazırlamayacaksın..sonrada çocuklarımız tek sorumlu olacak öylemi?
Teknolojinin başdöndürücü ilerleyişi tüm insanlığı derinden etkilemektedir.Artık her iş sektörü, kalifiye eleman aramaktadır.Bilgi donanımı, yeterlilik ön plana çıkmıştır.Bilgisayarın günden güne gündelik hayatımıza daha fazla girişi, bu sayede sağlanan bilgi alış-verişi, dünyamızı küçük bir köy haline getirmiştir. Değişen şartlara milletimizin de intibak etmesi için devletimiz tüm imkanlarını seferber etmiştir.Gecikmiş olsakta, henüz herşey bitmiş değildir. Eğer biraz gayret edersek, kaçırdığımız trene yeniden binebilir, tüm dünyada saygın yerimizi alabiliriz.
Fırsat elimizdedir.
Yeterki bizler, aklımızı başımıza alalım ve bu ülküye doğru kilitlenelim