Helalinden kazanmak, çoluk-çocukların ihtiyacını karşılamak, müslümanlara yardımcı olmak maksadı ile yapılan tüm gayretleri dinimiz; Allah yolunda cihad etmekle eş değer saymıştır.
Bir keresinde Allah Rasulü (SAV) ashabı ile oturuyordu. Sahabeden bir genç hızlı hızlı yanlarından geçti. Belliki dükkanına gidiyordu. Sahabe bu genci görünce, dedilerki:
-"Yazık! Keşke bu erken vakitte dünyalığına böyle koşmasaydı da; dinine, ibadetlere koşsaydı"..
Rasulullah (SAV) bunun üzerine buyurdularki:
-"Öyle konuşmayınız! Eğer başkasına muhtaç olmamak için, yahut, babasını, annesini, çocuklarını veya hanımını kimseye muhtaç etmemek için gidiyorsa: O Allaha yolundadır...Yok eğer, övünmek için, desinler diye zengin olmak için gidiyorsa; şeytan yolundadır."
Ve yine buyurdular ki:
-"İnsanlara muhtaç olmayıp, dünyalığını helalinden kazanan veya komşularına ve akrabalarına iyilik yapan, kıyamet günü yüzü, ayın ondördüncü gecesindeki ay gibi olur"
Ve yine buyururlarki:
-"Allahu teala meslek sahibi mü'mini sever"
Hz. Ömer diyorki: "Çarşıda çoluk-çocuğum için helal kazanırken ölümün bana gelmesini istemekten ölümü daha çok istediğim yer yoktur." Devamla sözlerini şöyle tamamlamıştır:
-"Helal kazanmaktan elinizi çekmeyiniz. Gayret gösteriniz. "Allah rızkımızı verir" diyerek boş yere oturmayınız. Allahu teala gökten altın ve gümüş göndermez"
Dünya, ahıret yolunda bir konaktır. İnsanların bu konakta bir takım dünyevi gereksinimlere ihtiyacı vardır. Bu gereksinimleri gidermek için çalışıp-çabalamak zorundadır. Kendisine verilmiş bir takım sorumlulukları yerine getirmek durumundadır. Bu manada: Çoluk-çocuk, eş, anne-baba, akraba, millet, devlet ve ümmete karşı her bir müslüman sorumludur.
Yarını düşünenler, gençlere, çocuklarımıza gerekli değeri vermelidir. Genç nesle sahip bir millet olarak bunun değerini bilmeli, gençlerin çağın bilgi ve tecrübelerine göre yetişmesine, milli ve dini değerler ile mücehhez olmasına dikkat etmeliyiz.
Bugün için en önemli sorun: Kalifiye eleman sorunudur. Çocuklarımızı yetiştiriken buna dikkat etmeli, her şeyden biraz anlayan değil, bir konunun uzmanı olması gereğini genç beyinlere iyice kazınmalıdır.
Benim gençliğimde her gencin ulaşmak istediği fakülte Tıp veya Hukuk/Kamu Yönetimi olurdu. Ama şuan ne mutlu ki, mühendislik fakülteleri artık revaçta. Ülkemizin kalkınmasının yolu burdan geçiyor. Bilime, ilime gereken değeri vermek zorundayız. Bayrağımızı zirveye hep birlikte çıkaracağız. Bunları yaparken, manevi değerlerimizi unutmadan, ıskalamadan ve tam bir bağlılıkla yapmalıyız.
Bir elinde bilgisyar, bir elinde Kur'an olan, "İçi alev-alev İslam, dışı prıl-pırıl Türk, İçi dışına hakim, dışı içine köle" Yepyeni bir gençliği hep birlikte yetiştirmenin azm ve karalılığı içinde olmalıyız. Bundan başka zaten bir kurtuluş yolumuz da yoktur..