Yüce milletimiz İslamiyete girmeden önce bile, kadına gerekli değeri vermekteydi.Hakanlarımız, önemli kararları alırken hanımları ile istişare ettikleri tarih kitaplarında yazılıdır. Orhun abidelerinde, Bilge Kağanın babasının tahtına hanımı ile çıktığı yazılıdır. Göktürklerde Kaanla beraber eşinin devleti yönettikleri bilinmektedir.
Ancak, son ikiyüz yıldır, milletimizde malesef kadına yönelik bir takım olumsuz yaklaşımlar ve davranışlar gözlenebilmektedir. Örf-adet olarak, geçmişte olmayan,ama, sonradan bu şekilde algılanarak başlayan bu yaklaşımlar, ve uygulamalar:
Ne Milletimizin TÖRESİDİR!
Ne de İslamın EMİRLERİNDENDİR!
Kimse kutsallarımıza buhtan etmemeli, kadınlara gerekli değeri vermelidir.
Ciklet reklamlarından tutunda, lastik reklamlarına kadar kadınların fiziklerini kullanan Batı emperyalizmi; çağdaşlık, özgürlük adı altında, şehvet bezirganları tarafından pazarlama aracı olarak gören, ve bu şekilde kullanan sözüm ona çağdaş dünya, bizim örneğimiz değildir.
Bizim örneğimiz/hepimizin örneği: En güzel örnek Hz. Peygamberimizdir.Onun kadınlara verdiği değer, yapmış olduğu davranışlar, göstermiş olduğu saygıdır.Veda hutbesinde buyururlarki:
-"Ey insanlar!Kadınlarınızın haklarını gözetmenizi ve bu konuda Allahın koyduğu ölçülere hassasiyetle uymanızı tavsiye ederim.
Siz kadınları, Allahın bir emaneti olarak aldınız, onları Allah adına söz vererek helal edindiniz. Kadınların sizin üzerinizde, sizinde kadınlar üzerinde haklarınız vardır. Bunlara riayet edin"
Evet, Rabbimizden, sözlerine sadakatle bağlı olanlardan, Hanımlarına Şanlı Önderimizin sünneti üzere davranarak, dünya ve ahıret saadetine erenlerden etmesini niyaz ederim..