Kocasinan Belediyesi, “Sümer Mahallesi”nin adını değiştirdi.
Bu karar, belediye meclisinin 2022 yılında aldığı bir karardı.
Uzun bir süre sessiz kalandı. 2023’e geldiğimizde, karar uygulamaya kondu.
Ne oldu ise, kararın muhtarlığa bir yazı ile iletilmesi ile başladı.
Sümer Mahallesi, Kayseri’de bir kültürü ifade ediyordu, sanayileşmeyi, modernleşmeyi, kalkınmayı, birlikte hareket etmeyi, dayanışmayı, sinemayı, kooperatifleşmeyi, organize olmayı, tiyatroyu, sporu, insan hayatında ne varsa, nerede ise yaşanmışları ve yaşanacakları hemen hepsini temsil ediyordu.
Kayseri’de kim yaşamışsa, bir şekilde hayatında yer alan, anılarda kalan, yaşayan, güzel caddeleri, meydanı, sosyal tesisleri, tek katlı bahçeli şirin evleri ile hepimizin hayatında bir şekilde yer alan önemli bir merkezidir, Sümer Mahallesi…
Cumhuriyet’in kazanımlarından birisi olarak görülüyordu.
Zira, Cumhuriyet’in Kayseri’ye bir armağanı olan “Sümer Bez Fabrikası” bu bölgede kurulmuş, Sümer Mahallesi bu fabrikanın çevresinde kurulmuş, yarattığı kültürle Kayseri’nin mutena semtlerinden birisi olmuştur.
İşte, böylesine önemli bir mahallenin adının değiştirilmesi, aynı zamanda bu kültürün silinip bir kenara fırlatılması anlamına geliyordu. Böyle algılandı.
………………….
Muhtar, Ahmet Deliktaş, şu anda kapı kapı geziyor.
“Bu karardan vazgeçin” diye adeta yalvarıyor.
Duyan çıkar mı, duyan var mı, bilemem. Yok gibi.
Böylesine duyarsız hale gelen bir toplumda, bu tür çığlıkların duyan olur mu, tepki gösteren çıkar mı? Ne dersiniz?
………………..
Geçtiğimiz günlerde, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, belediye başkanlarını yanına alarak mahalle muhtarları ile bir araya geldi.
Güzel, hoş sohbet iyi. İltifatlar, hatır sormalar güzel.
Ya sorunlar? Onlar ne olacak?
Kaldırımlar, caddeler, kapatılan okullar, oradan buraya sürüklenen öğrenciler?
Sümer Mahallesi Muhtarı Ahmet Deliktaş, Vali Gökmen Çiçek’i bir ara yakalayıp, “Sayın valim… “dedi. Çiçek, anladı.
Vali Çiçek, etrafına bakındı, Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayraktar’ı aradı, göremedi. Bunun üzerine telefondan ulaştı, “Başkan, Sümer Mahallesi sorunu ne durumda?”
Ne cevap verdi bilinmez ama, “Efendim, 2022 yılında alınmış bir karar var” gibisinden gerekçelerle geçiştirip gitmiştir.
Çiçek, Çolakbayraktar’ın savunma gibi cevabından bir şey anlamadı galibe, anlamsız bir ifade ile telefonunu kapadı.
Vali Çiçek’in yanında bulunan Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın müdahale etti, “Vali Bey, Sümer Mahallesi gerçekten önemli bir mahalle ve vatandaş bu ismin yaşatılmasını istiyor. Mahallenin adı Sümer olarak kalmalı” diyerek, oluşan toplumsal tepkiye destek verdi.
Sümer Mahallesi için bugüne kadar yapılan görüşmelerin tamamı bu kadar?
Sorunlar, vatandaşın istekleri, talepleri nerede kaldı?
……………………….
Sümer Mahallesi’nin isminin değiştirilmesine tepki giderek çığ gibi büyüyor. Bu tepki, giderek artan toplumsal bir tepkiye, direnişe dönmek üzere.
Küçük bir yazı yazdım, başka Vali Gökmen Çiçek olmak üzere belediye başkanlarını, meclis üyelerin, hassas davranmaya, duyarlı olmaya çağırdım. Nerede?
Ses, Türkiye’nin dert bir yanından, Sümer Mahallesi sakinleri ve Kayseri dışında yaşayan vatandaşlardan geldi.
Yüzlerce mesaj düştü, cep telefonuma.
Okusanız, çıldırırsınız. Bırakın çıldırmayı, isyan edersiniz.
Evet, belediye meclisi bir karar almış.
Değiştirilemez bir karar değildir bu. Kaymakam bile geri çevirse, bu karar uygulanamaz, geçersiz kılınır.
Mahalle sakinleri, Kayseri ve Kayseri dışında yaşayan Kayserililer bu karara tepki gösteriyor, söyledikleri, “Mahallemizin adını koruyun ve yaşatın. Başkaca bir isteğimiz yok. Koskoca şehirde insanların anıları kalmadı. Hiç olmazsa, Sümer adı yaşasın” diyorlar. Yükselen bu sesi, Mısır’da ki sağır sultan duydu, bizim yanı başımızda ki yöneticilerimiz duymuyor, hala gözlerini kapıyor, görmüyor, duymuyormuş gibi davranıyorlar. Üç maymunu oynuyorlar.
Hatta, gözlerini kapayıp, kulaklarını tıkadıkları yetmiyormuş gibi, “Oturun yerinizde. Bu kararı biz aldık, kimse değiştiremez” diyecek kadar ileri gidip duyarsızlıklarını açıkça gösteriyorlar.
…………………..
Neymiş, meclis oy birliği ile karar almış,
Olabilir.
Meclislerden oy birliği ile ne kararlar çıkıyor. Ben size, 45 dakikada 100 maddeyi “Jet” hızı ile görüşen, tek bir konuşma yapılmadan, tek bir kişi söz almadan, “Oylarınıza sunuyorum. Oy birliği ile kabul” denilerek geçilen oturumlar göstereyim.
El kaldırıp, söz almadan dönemini tamamlayan meclis üyeleri göstereyim.
Bu karar oy birliği ile alınmış olsa bile, değiştirilemez bir karar değildir.
Madem ki vatandaş, “Sümer” adının değiştirilmesine karşı çıkıyor, karşı koymanın, direnmenin anlamı ne?
Sümer Mahallesi sorunu, sıradan bir isim değişikliğinin ötesinde toplumsal bir direnişi doğru hızla yol almaktadır.
Seçimlerden önce, “Ne isterseniz isteyin, sizin için varız” diyerek oy toplayan politikacılar, 31 Mart yaklaşıyor.
Vatandaşın önüne nasıl çıkacaksınız, nasıl oy isteyeceksiniz. Oy toplayıp, koltuğa oturana kadar vatandaşın önünde ezilip büzülen sizler, gücü eline geçirdikten sonra bir diktatör edasıyla vatandaşın düşüncelerini, görüşlerini hiçe saymaya devam mı edeceksiniz?
Unutmayın, 31 Mart sizden hesap sorma günü olarak yaklaşıyor.
…………………..
Önüme kim gelirse gelsin, yetkili yetkisiz, “Nedir durum?” diye soruyorum.
Hemen savunmaya geçiyorlar.
“Meclisten oy birliği ile geçti, Sümer’i neden bu kadar önemsiyorsunuz. Ne var ki, isim değişse ne olur, değişmese ne olur?” gibi.
Birde, muhalefeti suçlayıp, “Meclisten bu karar çıkarken, İYİ Partisi, CHP’si nerede idi? Bugün çıkıp açıklamalar yapıyorlar” diyerek, sessiz sedasız kendilerine ortak bulmaya çalışıyorlar.
Muhalefet partilerini temsil eden meclis üyeleri, ne diyorsunuz buna? Siz de mi göz yumdunuz, sizde mi sokak mahalle isimleri değiştirilirken, tekliflere şöyle bir bakıp, iki satır okumadınız mı? “Neden değiştiriyorsunuz” diye sormadınız? İşte, adamlar da çıkıp, “Oy birliği ile karar aldık” der, sizi sorumlu kılar, bir kenara çekilip gülerler size.
Anlamsız, bir sürü savunma.
Kardeşim, toplumsal bir duyarlılık var.
Gözlerinizi yumamaz, vatandaşın sesine kulak tıkayamazsınız.
Sümer Mahallesi’nin isim değişikliği kararı iptal edilse, adamlar, “Bizim isteğimiz dışında kimsenin isteği olamaz” diyerek, bu duyarlılığa karşı duyarlı olmayı, karar değiştirmeyi, adeta “Hezimet” gibi görüyor, “Yenilgi” gibi değerlendiriyorlar.
Karardan dönülmesi, kesinlikle bir yenilgi yahut hezimet gibi algılanamaz.
Neden duyarlı olunmuyor, neden “Savunmaya” geçip, halkın isteklerine karşı çıkılıp direnç oluşturuluyor, onu da anlamış değilim.
Bakış açısı böyle olursa, bir çözüm bulunamaz.
Sonunda, hukuk yolu açılır.
Belediyle Meclisi’nin “Oybirliği” kararı, mahkemelerden döner, duyarlı hakimler, şehrin değerlerinin yok edilmesine asla izin vermez.
Bu işi, belediye vatandaş rekabetine dökmeye kimse kalkmasın. Kimse, konuyu siyasi mecralara çekip olayı saptırmaya kalkmasın.
Belediye başkanları unutmasın, siz sadece bir siyasi görüşün, siyasi bir partinin temsilcileri değilsiniz. Siz, tüm kentin valisi, belediye başkanları ve yöneticilerisiniz.
Halkın sesine kulak vermek zorundasınız.
Sorun yaratan değil, sorunlara çözüm bulma makamındasınız.
Duyarlılıklara, değerlere hassasiyetleri titizlikle yaklaşma ve doğruyu bulma, karar verme makamındasınız.
Sayın Vali Gökmen Çiçek,
Sayın Kocasinan Kaymakamı İlhan Abay,
Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç,
Sayın Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayraktar,
Karar verme makamı sizsiniz.
Halkın bu duyarlılığına sessiz mi kalacaksınız?
Şehrin öz değerlerine sahip mi çıkacaksınız?
Bir kültürün yok edilmesine göz mü yumacaksınız?
Anıları, yaşananları, bir çırpıda silip atacak mısınız?
O güzelim mahalleyi kentsel dönüşüm uğruna, beton yığını haline mi getireceksiniz?
Nerede ise 100 yıllık bir tarihi, tarihin derinliklerine gömüp karanlıkların içine mi atacaksınız?
Karanızı verin artık.
Sorumluluk sizde.
Bizde, vatandaşın sesine kulak veren, sesimizi duyan yöneticilerimiz var mı, bir göreceğiz.
……………………
Kayseri’de mahalle, cadde, sokak ne varsa, hepsinin ismini toplamaya başlıyorum.
Önüme harita koyup bu isimleri tek tek sıralayacağım.
Ne anlama geldiğini, kim olduklarını, hangi gerekçelerle bu isimlerin cadde ve sokaklara konduğunu, tekliflerin kimden ve nereden geldiğini, kararların oy birliği ile mi, oy çokluğu ile mi alındığını, belediye başkanlarına teker teker soracağım.
Bakalım, altından ne çıkacak?
Ne cevap verecekler.
…………………….
Belediyeler, kamu hizmeti veren kuruluşlardır.
Halkın ihtiyaçlarını v e isteklerini göz önüne alır, değerleri korur, yaşatır ve insanların huzur içinde yaşamaları için çaba harcar.
Bizim belediyelerde, vatandaşı ile inatlaşıp, talepleri karşılayacağı yerde “Güç Gösterisi”ne çeviriyor.
Elinizdeki gücü iyi kullanın, bakarsınız, 31 Mart’ta her şey birden değişiverir.
……………………
İki deli çıkmış, “Sümer Mahallesi de Sümer Mahallesi” diyor.
Cafer Zengin bir yandan, arada, bir ben şöyle bir iki satır karalıyorum, tık yok, ses yok.
Ses nereden gelecek, validen, belediye başkanından, kaymakamdan.
Ses gelmiyorsa, sorun yok demektir, bizim yaptığımız, eşş…….k.
Koltukta oturup çayını kahveni içsene Cafer, sana mı düştü, Sümer Mahallesi’nin adı.
……..
Sümer Mahallesi sakinlerine “Geçmiş olsun. Atı alan Üsküdar’ı geçti” de diyemiyorum.
Başkan Çolakbayraktar, isim değişikliğini “Kasım Ayı Meclis Toplantıları”na yeniden getirecek. Bakarsınız, sağduyulu bir karar çıkar.
……………………………………….
BİRKAÇ MESAJ…
İSİM VERMEYEN BİR OKUYUCU: Sümer’de çalışmış, emekli olmuş, hala buralarda ikamet eden ve Türkiye genelinde Kayseri’den ayrılanlar, ekmeğini yiyen, suyunu içenler, Sümer Camii’nin ilk imamı Bülbül Hoca Salim Hoca’nın yakınları, Adana, İzmir, İstanbul, Niğde, Nevşehir’den arayanlar. Tepki çığ gibi büyüyor. Sorun bile değil, sorun yapıyorlar. Karar, Vali, kaymakam ve belediye meclisi üyelerinde. Ben bir Sümer çocuğuyum. Sesimizi çıkarmadıkça, sessiz kaldıkça böyle yapıyorlar. İnanın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu tepkiden haberi olsa, duysa, hepsinin haddini bildirir. Kasım ayı meclis toplantısını bekliyoruz. Hep birlikte mahkemeye gideceğiz Bekleyip görelim.
İSHAK KATTAŞ: Hafızalar silinsin, değerler yok olsun. Büyükşehir Belediyesi önündeki Atatürk büstü bile kaldırıldı.
PROF. DR. ABDULKADİR YUVALI: Büyük küçük yer adları, yerleşim merkezlerinin kimliği konumundadır. Geçerli doğal bir sebep yokken, değişikliğe gidilmesi anlamsızdır. Hele birde getirilen yeni isimlerin anlamları da göz ardı edilmemelidir.
KAZIM TİRİTOĞLU: Şehir merkezindeki en eski Gavremoğlu Mahallesi’nin adı değiştirildikten sonra Sümer Mahallesi’nin adını da değiştirirler. Geçmişle olan bağlar koparılmak, unutturulmak isteniyor. Anlamakta güçlük çekiyorum. Oldu olacak, Kayseri’nin ismini de değiştirin. Geçmişi olmayanın geleceği asla olamaz…
BAKİ BİNBOĞA: İlla ki iki mahalle birleştirilecek ise, adı Sümer olmalıdır. Sümer adı, Kayseri ile özdeşleşmiştir. Sonsuza kadar yaşatılmalıdır. Yöneticilerimizin bu kararı değiştireceğine inanıyorum.
ZAFER IŞIK: Sümer Mahallesi’nin yerine Plevne’nin ismini değiştirin. Yeşilmahalle’nin ne özelliği var?
MEHMET BAYRAM: Coğrafya dersini okurken, balkanların en büyük mensucat fabrikası diye gururla anlatırdık. Sarı sendikalar bu fabrikanın batmasına neden oldu. Elektrik santrali vardı, bekar işçiler için pansiyon, lojmanı vardı. Maalesef sahip çıkamadık bitirdik. Sümer İlkokulu, orta okulu, lisesi vardı. Eğitime hizmeti vardı. Ben Sümer’den mezunum. Öğretmenlik stajımı yine Sümer lisesinde yaptım. Sümer adı, tarih demektir. Belediyemiz lütfen bu yanlıştan dönsün.
MUSTAFA ÖZ: Ülkelerin marka değeri gibi olduğu gibi, şehirlerinde olmazsa olmaz değer ve markaları vardır. Sümer bu markalardan birisidir. Sayın Valimiz, tarihi dokuya, değerlere, şimdiye kadar verilmeyen değeri ve önemi vererek sahip çıkacaktır. Sayın Belediye Başkanımızda özünde aynı hassasiyeti taşımaktadır. Mevlam neylerse güzel eyler.
KAMİUL BESCELİ: Gençliğimiz Sümer Mahallesi’nde geçti. Sümer Orta Okulu, Sümer Lisesi, Sümer Mahallesi isminin silinmesi geçmişe ihanettir. İnşallah vazgeçilir.
ŞÜKRÜ TUNCER: Yeni yasa ile bu konu eski semtleri yenilenen şehirlerde zorunlu halde. Eskiden ortalama 40 konut bir mahalle ismi alırmış, şimdi bir blokta 40 daire var. İsimleri mümkün mertebe bölgede yaşatarak devam ettirmeliyiz. Mahallenin birleşmesi zorunlu. 4-5 eski mahalleye içlerinden en çok bileneni veriliyor. Diğer mahalle isimleri de cadde ve sokaklara veriliyor. Bildiğim kadarıyla, mahalle Sümer evlerinden oluşuyordu. O mekanlar AGÜ’ye devredildi. Açıkçası, iki mahallenin birleştirilmesi yerinde. Sümer Yeni Mahalle olması da uygun. Semtte zaten böyle biliniyor.
KAEDİR ALTUN: Atı alan Üsküdar’ı geçer. Bu siyasileri, yıllardır yere göğe sığdıramadığınız için bunlar başımıza geliyor. Kalbur üstü projelerde hep es geçildi. Sivas Caddesi’nde onca ağaç bir gece de kesildi, kimsenin sesi çıkmadı. Çakılan kazıklar, esnafın kalbine çakıldı. Yürüyüş yolları kapatıldı, o zaman alkış tutanların hiç mi suçu yok. Kusura bakmayın, dilediklerini yaparlar.