Cumhuriyetimiz 100. Yaşında.
Yaşasın Cumhuriyet
Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında bugün ikinci günü yaşıyoruz.
Türkiye’nin dört bir yanında, büyük bir heyecan ve büyük bir coşku var. İnsanlar, geleceğe dünden daha iyi bakıyor, çok daha güvende ve daha mutlu hissediyor.
Aydınlık yarınlara yürüme yolundaki kararlılığını içimizde yaşadık.
Tüm Dünya devletleri kutlama mesajları yayınladı. Amerika Birleşik Devletleri’nden Rusya’ya, Azerbaycan’dan İngiltere’ye, NATO’dan Avrupa Birliği’ne onlarca devletten kutlama mesajı geldi.
Atatürk’ün, Dünya’da 30 aşkın ülkede heykeli bulunan tek lider olduğunu biliyor muydunuz?
Bugüne kadar, hiçbir devlet adamı, hiçbir lider, Atatürk kadar toplumları ve insanları derinden etkilememiş, adı böylesine ölümsüzleşmemiştir.
“Dünya’ya 100 yılda bir lider gelir. O’da Türk ulusuna, Türkiye Cumhuriyeti’ne nasip oldu” sözü bugün çok daha büyük anlam kazandı.
……….
Kayseri’de ki kutlamalar muhteşemdi.
İlk hareket Talas İlçesi’nde başladı. Belediye, Talas’ı, cadde sokak Kırmızılı-Beyaz Ay Yıldızlı bayraklarla süsledi. Daha sonra diğer belediyeler caddeleri, Kayserililer, balkonları, pencereleri, esnaf dükkanları vitrinleri bayraklarla donattı.
Kayseri, ayağa kalktı, Cumhuriyetimizi kucakladı.
Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan törenler çok güzeldi.
Okullar, Sivil Toplum kuruluşları, askeri birlikler, kamu kurumları, sendikalar heyecan içinde ve coşkuluydu.
Cumhuriyet Bayramı Törenleri sonrası, vatandaşların katılımı ile gerçekleştirilen, “Cumhuriyet Yürüyüşleri” her yönü ile etkiliydi. İnönü Parkı tıklım tıklım, Sivas Caddesi adeta insan kaynıyordu.
Cumhuriyet Yürüyüşleri, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve Cumhuriyetimize yaraşır bir olgunluk içinde geçti. Cadde ve sokak aralarından ellerinde bayraklarla dalga dalga Cumhuriyet Meydanı’na inen Kayserililerin gözlerindeki mutluluğu ve heyecanı görmeliydiniz.
Marşlar okundu, okullardan kaldırılan “Andımız” defalarca tekrarlandı, Atatürk’ün “Gençliğe Hitabesi” hep birlikte tekrarlandı. “İstiklal Marşı”mız ve ardından Atatürk’ün manevi huzurunda silah arkadaşları, şehitlerimiz ve bu vatan için canını feda eden nice isimsiz kahramanlar için saygı duruşu.
Büyük bir sessizlik, büyük bir huzur ve yüreklerinde 100. Yıl’ın coşku ve heyecanını yaşayan binlerce Kayserili.
Evet, Kayseri Cumhuriyetimizin 100. Yılı’na girerken, çok ama çok önemli mesajlar verdi.
Kayseri, Ata’sına ve Cumhuriyeti’ne bağlılığını bir kez daha gösterdi.
Kayseri, karanlıkları aydınlığa, geceleri gündüzlere çevirdi.
……………………
CUMHURİYET BALOSU
29 Ekim günü düzenlenen etkinlikler, şehrin cadde ve sokaklarında coşku içinde yaşanırken, gözler, akşam Flamingo Sosyal Tesisleri’nde ki “CUMHURİYET BALOSU” kutlamalarına çevriliydi.
Kayseri Valisi Gökmen Çiçek ve eşi Sümeyra Çiçek tarafından düzenlenen balo, etkileyici ve güzeldi. Karşılıklı sohbetler, yen yene gelmeyen isimlerin yan yana geldiği güzel saatler yaşandı, gece boyu.
Baloya toplumun tüm kesimlerinden insanlar davet edilmişti. Sanayicisinden iş insanına, sivil toplum kuruluşlarından, sendika temsilcilerine, başarılı sporculardan, kültür ve sanat insanlarına, engelli vatandaşlardan işçi temsilcilerine toplumun tüm kesimlerinden insanlar davet edilmiş.
Vali Gökmen Çiçek ve eşi Sümeyra Çiçek, konuklarını salon girişinde-Garnizon Komutanı Tuğgeneral Haldun Taştan ve eşi Gülden Taştan, Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç ve eşi Dr. Necmiye Büyükkılıç ile birlikte karşıladı.
Davetlilerin tek tek ellerini sıktılar, “Hoş geldiniz, bayramınız kutlu olsun” diyerek tebrikleri kabul ettiler.
Salona girerken ilk dikkatimi çeken Vali Çiçek’in eşi Sümeyra Çiçek oldu.
Kendisi bir bilgisayar mühendisi. Çok sayıda toplumsal ve sosyal projenin içinde yer alıyor, öncülük ve hamilik yapıyor. Bu nedenle de, herhangi bir kurumda yahut işyerinde çalışma fırsatı bulamamış.
Sümeyra hanım, yakası sarı işlemeli kırmızıdan bordoya çalan ceketi ve siyah pantolonu ile son derece şıktı. Yandan taranmış saçları ile kibar ve son derece zarifti. Modern ve çağdaş “Türk Kadını” görüntüsü, Sümeyra hanıma çok yakışmış.
Başkan Büyükkılıç’ın eşi Dr. Necmiye Büyükkılıç, her zamanki içtenliği ile davetlileri selamladı.
Garnizon Komutanı Tuğgeneral Taştan, tören üniforması içinde konuklarını gülümseyerek karşılarken, samimi ve sıcak ve çok genç bir görüntü sergiledi. Eşi Gülten Taştan, siyah elbisesi ile son derece hanımefendi görüntüsü çizerken, tıpkı Vali Çiçek’in eşi Sümeyra Çiçek gibi modern bir Türk Kadınını temsil ediyordu.
Cumhuriyet balosu için 2 bin kişi davet edilmişti. Organizasyon, 2 bin kişi için planlanmıştı. İlgi olağanüstü büyüktü, kimilerine göre, 3 bin, kimilerine göre de tam 3 bin 500 kişi salondaydı. Yaşanan izdihama rağmen, organizasyon saat gibi işledi, önemli bir aksaklık meydana gelmedi.
Salon’da en çok dikkat çeken isimler arasında Kartal Kavşağı’na “Bilim Sitesi” yaptırarak bağışlayan hayırsever iş adamı Murat Kantarcı oldu. Melikgazi Belediyle Başkanı Mustafa Palancıoğlu, Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar ve Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan, gazete ve televizyonlara en çok röportaj veren isimlerdi. Mikrofonlara ve kameralara karşı konuşmaktan bıkmadılar.
Bu arada, gözler milletvekillerini aradı. AKP’li iki milletvekili salondaydı. Diğer, 8’i ortalarda yoktu. Murat Cahit Cıngı ve Şaban Çopuroğlu, hem gazetecilerin sorularını yanıtladılar, hem de baloya katılan vatandaşlarla, ekonomiden siyasete, Kayseri’nin genel sorunlarından, dünya da ve ülke de yaşanan tüm gelişmelerle ilgili sohbet etme imkanı buldular.
Siyasi Partilerin il başkanları, AK parti İl Başkanı Fatih Üzüm, CHP İl Başkanı Feyzullah Keskin, Demokrat Parti İl başkanı Ömer Yiğitoğlu, Saadet Partisi İl Başkanı Baki Coşkun ve İYİ Parti İl Başkanı Tansu Şener etkinliğin en çok dikkat çeken isimleri arasında yerlerini aldılar. Zaman zaman bir araya gelip sohbet ettiler.
Cumhuriyet Balosu’nun ev sahibi Vali Gökmen Çiçek, gece boyunca nefes alacak kadar kendisine zaman ayıramadı. Eşi Sümeyra Hanımı bir ara unutup, konukları ile tek tek ilgilendi, sohbet etti. Vali Çiçek ile fotoğraf çektirmek için sıraya girenler uzun kuyruklar oluşturunca, tek tek fotoğraf çektirmek yerine, guruplar halinde fotoğrafçı ve foto muhabirlerinin karşısına dizilmek zorunda kaldılar. Vali Çiçek, epey yoruldu, bir ara kravatını bile gevşetmek zorunda kaldı. Kayseri’de göreve başladığı ilk gün büyük sempati toplayan Vali Çiçek’e olan sevgi ve sempatinin giderek arttığına bir kez daha şahit olduk. Sümeyra Çiçek, Vali beyi ne zaman buldu ne zaman yan yana gelebildi, eve nasıl gittiler kimse anlayamadı.
Çiçek, birkaç saat içinde fotoğraf çektirme rekoru bile kırmış olabilir.
Sonuç olarak, Kayseri, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken, büyük bir heyecan ve coşku yaşadı.
Kayserililerin, cumhuriyete olan sevgi ve bağlılıklarını görme olanağı bulduk.
“Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Atatürk, yaşasın demokrasi” sesleri yükselirken, ülkemize ve geleceğimize olan güven duygusunu sonuna kadar yaşadık.
Teşekkürler sayın Vali Gökmen Çiçek ve saygıdeğer eşleri Sümeyra Çiçek.
…………………………
SEDAT ERDEM VE “ATATÜRK SERGİSİ”
Cumhuriyet Balosu için Flamingo Sosyal Tesisleri’ne giren davetlileri bir sergi karşıladı.
2-3 bin kişinin davetlinin katıldığı baloda konukların ne kadar ilgisini çekti bilemiyorum. Ne yazık ki, “Üzgünüm” demek zorundayım.
Onca sanayici, iş insanı, belediye başkanı, milletvekili yahut bir sivil toplum liderinin ya da bir sendikacının, yazarın çizerin hangisinin dikkatini çekti, kaç kişi gezdi, bilemiyorum.
Alana girer girmez ilk dikkatimi çeken bu sergi oldu. Şövale üzerine sıralanmış, üzeri ışıklandırılmış, sedef kakma işlenmiş, “Atatürk” fotoğraflarının yer aldığı muhteşem bir sergide, büyük bir sanat olayının içinde kendimi buldum.
Baştan sona tek tek gezdim.
Mükemmeldi.
Kayseri’de kolay kolay görmediğimiz, pek de aşina olmadığımız bir sanat dalını bu vesile ile yakından tanıma fırsatı buldum.
Eserlerin sergilendiği alanın başlangıç noktasında bir masa, hemen yanı başında ayakta beyaz ceketi, kırmızı kravatı ve siyah pantolonu ile dikkat çeken eserlerin sahibi bekliyordu.
Tanıdık bir sima.
Aslında, bir sanayici, bir iş insanı.
Sedat Erdem.
Belki de 40 yıldan bu yana tanıdığım, zaman zaman iş toplantılarında birlikte olduğum, Kayseri’nin tanınmış saygıdeğer sevilen bir ismi Sedat Erdem.
Sanat yönünü bilmiyordum.
Görünce hem şaşırdım hem de çok çok sevindim. Farkında olmadan sanatçı bir dostum olduğumu öğrenince çok daha mutlu oldum.
Sedat Erdem, 12 yıl boyunca Kayseri Sanayi Odası’nda meclis üyesi ve yönetici, Ticaret Odası’nda yine meclis üyesi olarak görev yaptı.
Bu özellikleri ile O’nu hep iş insanı yönüyle tanıdık.
Sanatçı mütevaziliği içinde kendisini pek tanıtmadı, öne çıkmak istemedi.
Oysa, Kayseri dışında İstanbul, Ankara, İzmir gibi sanatın yoğun yaşandığı kentlerde ve sanat çevrelerinde yakından tanınan bir isim. Organize Sanayi Bölgesi’nde Çelik ve Mobilya sektöründe işyeri var. Yoğun iş yaşamındaki başarılarını, “Sanatçı Kimliği” ile “Sanat Dünyası”nda da sürdürüyor.
Kültür Bakanlığı tarafından, “Kakma Sanatçısı” olarak tanınmış bir devlet sanatçısı Sedat Erdem.
Sanat üzerine uzun uzun sohbet ettik.
Vali Gökmen Çiçek’e minnettar.
“Bu sergide yer alan 43 eser, yaklaşık 3 yıllık bir çalışmanın ürünü. Beni sanatçı kimliğimle tanıyan Vali Çiçek, bana sahip çıktı ve cumhuriyetimizin 100. yılında bir sergi açmamı istedi. Düşünmeden kabul ettim ve bugün buradayım. Böylesine önemli bir günde sergi açmamı sağlayan Vali Çiçek’e her zaman minnettar kalacağım” diyor.
Alın teri göz nuru yarattığı sedef kakmalı eserleri ile Kültür Bakanlığı’nın, “Devlet Sanatçısı” olarak tanıdığı, kimliğine “Sedef Kakma Sanatçısı” yazdıran Sedat Erdem’i kutluyorum.
Sanat hayatı ve iş hayatındaki başarılarını gördükçe, Kayserili bir gazeteci olarak gurur duydum.
Sanata ve sanatçıya sahip çıkmak zorundayız. Kayseri’nin kabuğunu kırması, ancak sanatsal etkinlerde öne çıkması ile mümkün olabilir. Sadece Ticaret, sanayi değil, sosyal hayat ve sanatın her alanında yaşamalı içinde olmalıyız.
Keşke, salonda yaşanan o izdiham, Sedat Erdem’in sergisini gezmek için de yaşansaydı.
Atatürk’ün “Sanatsız kalmış bir milletin hayat damarlarından birisi kopmuş demektir” sözünü hatırlayalım.
Unuttuk mu yoksa?
Hayır, hiçbir zaman. Asla,