Birlik ve beraberliğin dün türküsünü söyleyenlerin,
günü kurtarmak için bugün başka telden çalmalarını görmek üzücü…
Birlik ve beraberlik kulağa ne kadar hoş geliyor değil mi?
*
Güçlerin birleştirilmesi
değil midir aslında gücü güçlü ve değerli kılan?
Makam uğruna, lakabını yitiren, omuzlarına taktığı apoletleri söktüren, kredisini bitiren, havadan nem kapıp, kar tanesi misali oradan oraya savurulup, yere düştüğü anda kendisini eriten, sayısız örnek var etrafta…
*
Temayülün karşılığının olmadığını özetleyen bir önceki yazımızla ilgili çok arayan, mesaj gönderen, mail atan tanıdık tanımadık çok sayıda okuyucumdan olumlu ve olumsuz tenkitler aldım…
Katılan da vardı, karşı duran da…
“Az bile” diyen de, “yok artık!” diye tepki koyan da…
Hepsi kabulümdür, sizden gelen her görüş kıymetlidir, önemlidir.
Peki gelin bugünkü yorumumuzu sizleri yormadan, eveleyip gevelemeden, dolandırmadan birlikte konuşalım, masaya yatıralım ve öyle paylaşalım…
*
Temayül de ne dediysem aynı yerdeyim, bana göre karşılığı yok.
Neden mi?
Nedeni de, sebebi de çok..!
Bakın şimdi…
Sonuçları net bir şekilde açıklayan var mı ?
Yok..!
Açıklandı diyelim sonucu dikkate alan olacak mı?Yok..!
Temayalün tebessüm ettiren tek detayı neder biliyor musunuz?
Sadece güzel olan tarafı teşkilatlar adına davasına gönül verenlerin bu vesile ile bir araya gelip hasret giderdiği bir buluşma ve kaynaşma…
Farklı ve samimiyetten uzak tehlikeli tarafı ise kaynaşmayı geçtik her köşeye konulan ve altı körüklenen kazanlarda dedikodu pişirilmesi…
*
Hemen hemen her konuda basit ama benzer sorulara yanıt ararım.
Örneğin temayülden geçer not alan X adaya verilen notlar neye göre, kime göre, niçin ve nasıl verildi.
Aynı durum eksi not alan Y aday için de geçerlidir.
Kıstası nedir?
Duygusallık var mıydı?
Ön yargı, baskı, etki, tepki, yönlendirme var mıydı?
Dolayısıyla gücün yanında yer almayı seven bu şehrin bireyleri olarak gerçek anlamda hür irade ile düşündüklerimizi yansıtamıyoruz, kendimizi kandırıyoruz…
*
Esas dikkat edilmesi gereken ve altı çizilip önemsenmesi gereken temayülün dışında oy verdiği partilisinin ne düşündüğünden ziyade farklı görüş ve düşüncede olan sokaktaki vatandaşın ne düşündüğüdür.
Bu manada AK Parti temayülü öncesi parti genel merkezi, merkez ve kırsalda çok önemli anketler yaptırdı. Yetmedi Genel Merkez tarafından yine merkez ve kırsalda sıcak temas sağlayan önemli isimler vatandaşın nabzını tuttu. Temayül teferruattı arkadaşlar teferruat..! Asıl öramsenmesi gareken, üzerinde kafa yorulması gereken detay anketlerden çıkar sonuçtur.
*
Bir kez daha söylüyorum gerek Büyükşehir için gerekse ilçelerde yapılan memnuniyet anketleri aday belirlemede pusulaların yönünü tayin edecek en önemli kriter olacaktır.
Senin benim ne dediğimden ziyade onların ne dediğine bakmak ve dikkat etmek gerekir.
Sen-ben-bizim oğlan yaklaşımıyla yapılan hamlelerin, adayın nokta atışla belirlenmesinde de, iki gün sonra sandıktan çıkacak iyimser bir sonuç için de etkisi yoktur.
Sokakta 16 da bir geçer not alanın temayülden karnesine yıldızlı pekiyi yazılmasının bir hükmü yoktur.
Temayül Ankara’nın aldığı gazdır, nazdır.
*
Asıl belirleyici unsur bir kez daha söylüyorum geride kalan beş yılda yapılanlar ve yapılmayanlardır.
Kimin iz bıraktığı, kimin tozu dumana kattığıdır.
Temayül değil vatandaştır belirleyici olan.
Karavana değil nokta atışlardır, hedefi bulan.
Kafalar yastığa konduğunda vicdanın sesini dinlemek, aynaya bakıldığında gördüğüyle yüzleşebilmektir asıl gerçek.
*
Makamlar gelir geçer önemli olan o makamın değerini korumaktır, günü ve koltuğu kurtarmak için bugün patinaj çekmek, yarın kazaya sebebiyet vermektir. Nerede, ne zaman, nasıl duracağını, kimin için frene basacağını bilmek gerek. Aksi durumda “Biz” yerine “Ben” demek pedalların karıştığı anlamına gelir. Böyle durumlarda ise fren yerine gaza basmak en güçlü intimaldir, bunun sonucu da duvara toslamaktır.
Şu anda pedalları da vitesleri de karıştıranlar var, hatta duvara toslayıp şoku üzerinden atlatamayan kazazedeler var.
Hepsinin beklentisi yüksek ama kısa süre sonra adayların netlik kazanmasıyla bazı adaylar da gerçekle yüzleşecekler.
*
Girizgahta birlik ve beraberlikten söz ederken; ağızlara sakız edilen bir başka konuda Palancıoğlunun Başkanı olduğu ilçeye Gökhan Ülkenin aday adaylığını açıklamasınndan sonra tebrik etmesineydi.
Yeniden aday olur mu olmaz mı, aday gösterilir mi gösterilmez mi bilinmez ama Palancıoğlunun bu paylaşımı kafa karıştırmak değil aksine bir vefa örneğidir.
İlçe başkanlığı döneminde 5 yıl birlikte yürüdüğü Gökhan Ülkenin önünü açmak ve “İlçe Başkanlığı döneminde yaptıklarının, imkan verilirse belediye başkanlığı döneminde de yapacaklarının teminatı olacağını hatırlatmaktır.
Daha net bir ifade ile “BEN KEFİLİM” demektir, kamuoyuna verilen birlik ve beraberlik mesajıdır, samimiyetin bir göstergesidir.
“Büyükşehir’e giderken, koltuğunu devredecek!” demek bence haksızlıktır.
*
Daha kimin nereye gideceğenin adı konmamıştır.
Sözün özü;
bu köşede dikkat çekeceğimiz, altını çizeceğimiz çok konu var.
Biz dilimizin döndüğünce bir şeyler söylemeye çalıştık..!
Zaman herşeyin ilacı olduğuna göre beklemekte yarar var.
Ne kaldı ki bugün-yarın tüm sorular yanıt bulacak…
Az kaldı…