Kurallar, beklentiler, sınırlar, mükemmeliyetçi zihinler ve tüm bunların karşısında duran 'insanlık'
İnsan olduğunu, aciz olduğunu, hata yapmaya açık olduğunu bilmek ve bunu sürekli 'insanlara' hatırlatmak zorunda kalmak ne acı.
Mesela bir robota ya da dünya dışı bir varlığa "ben insanım yahu alt tarafı insan " diyerek haykırmak çok normal olabilirdi.
Fakat bu cümleyi insanlara kurmak çok acı. Belki de insanlığını, acizliğini unutanlara demeliyiz.
Peki bu 'insanların , hakkından kim gelecek dersiniz?
Bana kalırsa yakın gelecekteki robotlar!
Artık her anlamda yavaş yavaş hayatımıza girmeye başlayan robotlar tamamen görünür ve etkin hale geldiğinde eleştirel , kusursuz ve mükemmeliyeti arayan zihinler ciddi bir sınavdan geçecek.
İnsanlık akılla değil kodlarla çalışan robotların yapay kibriyle, itaatkâr olmayışıyla karşılaştığında sınanacak tüm acizliğiyle…
İnsan olmak çok güzel, çok özel iken insanı robotlaştırma çabası neden?
Kusursuzluğu, mükemmeliyetçiliği arayış neden?
Bir kusur, bir eksiklik bir hata neden hep öfke sebebi…
Hani insan birazda eksik olmaktan aciz olmaktan ibaretti?
Eee… O zaman sevinmemiz şükretmemiz gerekmez mi?
Bugünde insanım eksiğim yolum var çok şükür güzel bir temenni ve teslimiyet değil mi?
Matt Haig Nevrotik, Bir Gezegenden Notlar adlı kitabında şöyle demiş:
"Mükemmeliyetçi olmayın. İnsanlar kusursuz değildir. İnsanın yaptığı iş de kusursuz değildir. Robot değil, insan olun. Hata yapmaktan korkmayın. Evrim hatalar sayesinde gerçekleşir"
“Evrim hatalar sayesinde gerçekleşir” bu gerçekten de böyledir.
İnsan doğar, düşer, kalkar deneyimler öğrenir ve büyür.
İnsanın ölüme kadar olan yolculuğu bir dizi hata ve tecrübenden ibarettir.
Ölümden sonrası da yapılan hatalara ve telafilere göre şekillenecektir.
Hayat kusursuzluk için çok kısa…
Esnek olalım
Aciz olalım
Ve gerçekten insan olalım.