Malum yerel seçimlerde en fazla oy kaybı yaşayan parti Ak Parti oldu. Ak Parti, oy kayıplarını enine boyuna araştırmak için bazı çalışmalarla işaret fişeği yaktı. Peki, oy kayıplarının ana nedeni neydi. Vatandaşın 2000’li yıllardan beri her şartta oyunu alan Ak Parti, bu kez nerede eksik yaptı. Bunu iyi analiz etmek lazım. Bana göre yukarı ile aşağıda fikirsel anlamda aynı rüzgar esmedi. Neden?
31 Mart yerel seçimleri bir milat oldu. Aslında bunun bazı verilerini geçmişte 18 Haziran seçimlerinde yaşamıştık ve Ak Parti kısa zamanda toparlanmış yeniden kaybettiği oylara ulaşmıştı.
Bu kez biraz farklı, Ak Parti yeniden oylara kavuşamaz demiyorum.
Algı farkı oluştu, yani yukarı ile aşağı aynı şeyleri düşünemedi.
Kısacası beklentilere karşılık verilemedi.
Başta emekli sorunu vardı. Ama bunun üstesinden bir şekilde gelinebilirdi. Sorun yok sayıldı. Vatandaşta sadece bunun için oy vermemiş değil.
Bazıları oy kaybının ekonomik olduğunu düşünüyor ve kamuoyuna habire bu fikri pompalıyor.
Aslında sorun ekonomikte değil…
Yaklaşım tarzı…
Bütün mesele bu…
Hala birileri çıkıpta emekli üç kuruş için bize oy vermedi derse…
Yanlışın üzerine bir yanlış daha yapar…
Siyasetçilerle bu konuyu tartışırken, özellikle şunu söyledim!
SAVUNMA DEĞİL…
ANLAMAK İÇİN GAYRET GÖSTERİN…
Evet, sorun bu… Herkes yaşanan kayıpların aslında neden kaynaklandığını biliyor.
Ama kime göre neye göre mantığı, birde istemek ve başarmak mevzusu…
Bence oy kayıplarının nedeni sadece bir tane değil…
Yukarı ile aşağı arasında düşünce anlamında uyumsuzluk yaşandı.
Örneğin, sokak köpekleri sorunu, fahiş fiyat sorunu, emekli geçim sorunu, öğrencilere verilen hizmetlerdeki sorunlar gibi gibi…. Onlarca sayabileceğimiz sorunlar var.
Bu sorunları çözeceğiz diye onlarca cümleler kullanıldı ancak geldiğimiz noktada başarılı olamadık.
Sorun bence bu…
Vatandaş ne bekliyordu, siyasiler ne söyledi, nereye kadar yapabildi.
Bu saatten sonra yapılacak tek iş var…
Vatandaşın gönlüne girmek…
Ne demiş adam… “Eğer gönlümdeysen uzakta olsanda yakınsın, eğer gönlümde değilsen yanımda olsanda uzaktasın”
Mesele gönül almada…
Bu milletin gönlünü almalınısınız!
Sorun bu…
Kalın Samimiyetle…