Genel Yayın Yönetmenimiz Canan Bayram’ın sorularını titizlikle yanıtlayan Görür;
“Konuşmalarımızla kimseyi tedirgin etmek, korkutmak gibi bir niyetimiz yok.
Böyle bir şey yapmak yanlış. Ama bir realite var. Kimse Kayseri’de deprem oluyor kaçın gibi bir şey demiyor.
Ancak görünen bir şey var Kayseri canlı bir fay sisteminin üzerinde yani Ecemiş fay zonunun içinde. Erciyes fayıyla Erkilet fayının arasında. Erciyes’in oturduğu zeminde öyle ahım şahım bir zemin değil. Sorunlar var, zemin zayıf”dedi.
Görür;
“Kayseri için şöyle söyleyeyim.1939’dan 2023‘e kadar kaybedilen canlarla artık biz bu deprem gerçeğini kabul etmek ve gereğini yapmak durumuna geldik. Umarım da devlet bir an önce bu noktaya gelir. Umut ediyorum ki halkta bu bilince erişecektir. 1939’dan 2023’e kadar büyük depremler meydana gelmiş, 150 binden fazla insanımız ölmüştür. Türkiye deprem ülkesi, yani her an herhangi bir yerde 7 ve üzeri deprem meydana gelebilir. Binlerce, on binlerce insanımızı kaybedebiliriz. Bu sebeple yaşadığımız şehirde deprem olur veya olmaz düşünceleri son derece sığ, olayı anlamamış ve halkın lehine olmayan bir yaklaşımda bulunmak doğru değil. Kim bunu diyecek yetkide ve ehliyette ki bizim burada deprem olmaz ya da 5.2’nin üzerinde olmaz diyebiliyor?
‘AKTİF FAY ÜZERİNDE OTURAN KENTLERİN DİKKATLİ OLMASI GEREKİR’
Kayseri aktif bir fay zonunun göbeğinde yer alıyor. Kayseri'nin hemen üzerinde olduğu fay zonu Ecemiş fay zonudur. Kayseri’nin güneyinde, doğusunda Erciyes Fayı zonu var. Biraz uzağında, doğusunda Sarız fay sonu var.
Bir de Kayseri'nin kuzeyinde ve batısında Erkilet fay zonu var. Bunların hepsi Ecemiş fay zonunun çevresinde olan fay kollarıdır. Daha da uzağında batıya doğru gidersen Yemliha ve Yuvalı fayları var. Kayseri Ecemiş fay zonunun içinde. Kayseri’nin Erkilet ve Erciyes faylarının arasındaki oturduğu zeminde öyle ahım şahım bir zemin değil. Yani zayıf bir zemin. Özellikle alüvyon nitelikli bir zemin. Kentin oturduğu yerde zeminin de önemli sorunları var. Bu sebeple bu aktif fay üzerinde oturan Kayseri’nin gerçekten dikkatli
olması gerekir. Ecemiş fay zonu yeterince çalışılmış değil. Bugün Türkiye'de MTA ve üniversiteler de dahil bu fay zonunu boydan boya ciddi araştırmalarla çalışmamışlardır. Birtakım çalışmalar olmuştur ama bu fay zonunun bütün özellikleri ve özellikle tekerrür periyodu, bölgenin yeraltı jeolojisi yeterince çalışılmamıştır.
Branşları nedir?
Bu zeminin altındaki o bölgenin yeraltı jeolojisi nedir? Bunlar yeterince bilinmiyor.
‘FAY, PERİYODU DOLMADAN DA
DEPREMLER ÜRETEBİLİR’
Bu fay zonu uzun zamanda stres biriktirir. Stres biriktirme nedir biliyor musunuz?
Fay içindeki sürtünme kuvvetini yenmek, kayaları kırmak için biriktirdiği kuvvettir.
Yani kolay anlaşılması için kumbara gibi düşünün. Bir insan kumbaraya diyelim her gün bir lira para atıyor,attığın bir liralarla kumbara belli bir yere gelir ve dolar, sen dolduğu zaman o kumbarayı bankaya götürürsün ve açtırırsın. Depremde ise fayı düşünün, fay yeterince stres biriktirdiği zaman deprem oluşturur. Yimdi sen her gün kumbaraya bir lira atıyorsun senin kumbaran 80 günde doldu, dolmadan o kumbara açılmaz fayda tam dolmadıkça deprem yapmaz. Ama sen belirli bir günde çok para atarsan kumbara erken dolar, fayda öyle.Bazı yeterince işi bilmeyen arkadaşlar tarihi depremlere vs. bakarak burada en fazla 5.2 olur 5.3 olur vs. gibi bir şey söyleyemezler.
Bu doğru değildir. Çünkü fay periyodu dolmadan da depremler üretebilir tam kapasite deprem değildir. Yani şu anda biz İstanbul'da 7’nin üzerinde deprem bekliyoruz.
Zaman zaman deprem beklediğiniz fayın üzerinde bile 4’lük 5’lik depremler oluyor. Orada bizim yavaş kayma kırık dediğimiz kilitli faylarda da bunlar olur. Asıl bizim beklediğimiz orada 7 ve üzeridir. Bu onun kapasitesi değil. Onun için bilmeden konuşup halkı yanlış yönlendirmemeleri lazım. Bu nedenle bu fayın ne zaman stres yeterince doldurup deprem yapacağını bilmiyoruz. Çünkü bu fayları tekerrür periyotları ile ilgili ayrıntılı çalışmalarla yapılmamış. Bunun için paleosismolojik araştırmalar yapmak lazım.
1-2 araştırma değil. Burada çok sayıda araştırmalar yapıp hem jeolojik zamanda periyodu bulmak lazım. Hem tarihi deprem periyotlarını bulmak lazım. Diyelim ki sizin orada Erkilet fayı üzerinde veya Erciyes Fay üzerinde bir deprem analizi yapıldı. Öyle bir iki tane bulup eski tarihi faylar veya jeolojik faylar ona bakarak tekerrür periyodunu tam olarak söyleyemezsiniz oda tehlikelidir. Çok sayıda araştırma yapıp çok sayıda bulacaksın ki ondan sonra bunların ortalamasının bir anlamı olsun. Yani istatistik insanı yanıltabilir.
‘İŞİ BİLEN BİLMEYEN, YETKİLİ YETKİSİZ İNSANLAR KONUŞMASIN’
6 Şubat'ta olan depremler, fayına stres transfer edip senin fayındaki stresi arttırıp deprem yapma moduna getirebilir. Bunun periyoduna 2 sene vardı ne oldu denilebilir. Ekstra oraya stres geldi. Oradaki kayayı kıracak kuvvet transfer edildi.
Bunu anlamanız içinde şöyle söyleyeyim siz her gün atıyordunuz ya kumbaranıza 1 TL ve 80 günde dolmasını bekliyordunuz. Ama 42. Gününde doldu. İnsanların can güvenliği önemli.
‘KAYSERİ CANLI BİR FAY ZONU İÇERİSİNDE’
Konuşmalarımızda kimseyi tedirgin etmek, korkutmak Kayseri öyle tehlikeli böyle tehlikeli deme gibi bir durum yok. Böyle bir şey yapmak yanlış. Ama bir realite var.
Kayseri canlı bir fay zonu içerisinde üstelik bulunduğu zeminde iyi değil. Tarihi dönemlerde büyük depremler de meydana gelmiştir.1714-1735-1830’larda şani her şeyi siz tarihi kayıtta bulamazsınız. Jeolojik kayıtlarda da ciddi araştırmalar yapılmamış.
Dolayısıyla Kayseri’nin Valisi Belediye Başkanı bizde o yok bizde bu yok demek yerine Kayseri’nin deprem dirençli olması için gerekeni yapmalıdır. Bunun için mikro bölgeleme, tehlike analizi, risk analizi ve risk azaltma çalışaları yaptırmalıdır. Daha sonra kentin halk, alt yapı, yapı stoku, ekosistem/çevre ve ekonomik komponentlerini depreme hazırlayarak Kayseri’yi deprem dirençli hale getirmelidir.Kayseri için deprem tehlikeleri tehditleri ortaya çıksın. Depremin şiddeti nedir? Depremin hızı Kayseri’ de ne olacaktır? İvmenin şiddeti ne olacaktır? Binaların durumu nedir? Böyle bir deprem gelirse Kayseri’nin bileşenleri bundan nasıl etkilenecek? Halk nasıl etkilenir? Alt yapı nasıl etkilenir? Bunlar araştırılmalı.Deprem bölgesine dönüp bakılsın.
Alt yapı yok. İçme suyu gitmiş. Kanalizasyon sistemi dağılmış. Yol yok. Köprü yok. Atmosfer kirli. Yapılan bina sağlam olsa ne olur? Şu anda sağlam binaları bile Bakanlık yıkmak zorunda alt yapıyı yapmak için. Bu nasıl bir yöneticilik anlayışı?
‘KİMSE KAYSERİ’DE DEPREM OLUYOR KAÇIN GİBİ BİR ŞEY DEMİYOR’
Türkiye’nin her ilinde depreme dirençli yapılar yapmalıyız. Eğer deprem tehlikesi az ise ne mutlu bize. Bizim derdimiz insanlarımız ölmesin kentlerimiz yıkılmasın. Depremi durduramayacağımıza göre bir deprem ülkesinde yerleşim alanlarımızı deprem dirençli hale getirmeliyiz. Bundan neden çekinip kızıyorlar anlamıyorum?Kimse Kayseri’de deprem oluyor kaçın gibi bir şey demiyor. Ama görünen bir şey var Kayseri canlı bir fay sisteminin üzerinde yer alıyor. O fayın ne kadar zamanda stres toplayacağını kim biliyor ?
O büyük deprem üretmez zırva niye yanlış zamandı çünkü o fay Kuzey Anadolu Fayından Erzincan yöresinden Mersin’e kadar gidiyor. Bir fayın uzunluğu eğer 150-200 km bulursa oynaya oynaya deprem üretir. Deprem üretmenin potansiyeli fayın boyuyla ve derinliği ile ilişkilidir. Kayseri için, “Hiçbir zaman için o kentte bu kentte şu şekil tehlike var bu şekilde yapın gibi bir alarm vermek istemiyorum. Kayseri canlı bir fay sistemi üzerindedir.
Bu fay sistemin de yeterinde çalışılmamıştır. Deprem potansiyeli özellikleri vs. yeterince bilinmemektedir. Eğer Kayseri’de deprem potansiyeli az ise bundan mutluluk duymak gerekir. Ama kenti depreme hazırlamak için deprem dirençli yapmak için bütün kentlerin eski anlayışı bırakıp bir şeyler yapmak gerekir”
‘KAYSERİ DEPREME BİRKAÇ SENEDE HAZIR HALE GETİRİLEBİLİR’
Kayseri’de fay hareketi sonucu Volkanik dağ orada oluşmuş. Erciyes dağına hiçbir bilim insanı bu dağ sönmüş diyemez. Erciyes Dağı insanlık tarihinde harekete geçmiş bir deprem. Ne zaman ne olacağını da bilmiyoruz. Ama Erciyes Dağı’nın eteğinde olan hemen altında canlı fay geçen bir kentin ciddi olarak her durumda depreme karşı önlemlerini planlarının araştırılması gerekiyor. Orada yaşayan milyonların can güvenliği söz konusu. 150 sene sonra deprem olur desek Kayseri’yi yönetenlerin bunda sorumluluğu yok mu?
Kimse Kayseri çok tehlikeli deprem geliyor demiyor ama Kayseri canlı bir fayın üzerinde birde 6 şubat depremleri olmuş o yöreye yakın bütün faylara stres transferi yapmış.
O yüzden endişeleniyoruz acaba Kayseri civarında Ecemiş fayına, Erkilet ve Erciyes fayına bir etkisi olur mu diye dikkat edelim diyoruz. Bir kenti deprem dirençli yapmanın yolları var bunlar bilinen şeyler. düşen görev vatandaşa düşen görevler vardır.
Deprem performansı ölçümleri yapar zayıf olanları güçlendirir yıkılacak olanları yıkar böyle bir kent depreme hazırlanır. Kayseri depreme birkaç senede hazır bir hale getirilebilir. Gerekli tespitler yapılıp oralara yoğunlaşmak lazım Kayseri’nin tümüyle uğraşmaya gerek yok.
“Konuşmalarımızla kimseyi tedirgin etmek, korkutmak gibi bir niyetimiz yok.
Böyle bir şey yapmak yanlış. Ama bir realite var. Kimse Kayseri’de deprem oluyor kaçın gibi bir şey demiyor.
Ancak görünen bir şey var Kayseri canlı bir fay sisteminin üzerinde yani Ecemiş fay zonunun içinde. Erciyes fayıyla Erkilet fayının arasında. Erciyes’in oturduğu zeminde öyle ahım şahım bir zemin değil. Sorunlar var, zemin zayıf”dedi.
Görür;
“Kayseri için şöyle söyleyeyim.1939’dan 2023‘e kadar kaybedilen canlarla artık biz bu deprem gerçeğini kabul etmek ve gereğini yapmak durumuna geldik. Umarım da devlet bir an önce bu noktaya gelir. Umut ediyorum ki halkta bu bilince erişecektir. 1939’dan 2023’e kadar büyük depremler meydana gelmiş, 150 binden fazla insanımız ölmüştür. Türkiye deprem ülkesi, yani her an herhangi bir yerde 7 ve üzeri deprem meydana gelebilir. Binlerce, on binlerce insanımızı kaybedebiliriz. Bu sebeple yaşadığımız şehirde deprem olur veya olmaz düşünceleri son derece sığ, olayı anlamamış ve halkın lehine olmayan bir yaklaşımda bulunmak doğru değil. Kim bunu diyecek yetkide ve ehliyette ki bizim burada deprem olmaz ya da 5.2’nin üzerinde olmaz diyebiliyor?
‘AKTİF FAY ÜZERİNDE OTURAN KENTLERİN DİKKATLİ OLMASI GEREKİR’
Kayseri aktif bir fay zonunun göbeğinde yer alıyor. Kayseri'nin hemen üzerinde olduğu fay zonu Ecemiş fay zonudur. Kayseri’nin güneyinde, doğusunda Erciyes Fayı zonu var. Biraz uzağında, doğusunda Sarız fay sonu var.
Bir de Kayseri'nin kuzeyinde ve batısında Erkilet fay zonu var. Bunların hepsi Ecemiş fay zonunun çevresinde olan fay kollarıdır. Daha da uzağında batıya doğru gidersen Yemliha ve Yuvalı fayları var. Kayseri Ecemiş fay zonunun içinde. Kayseri’nin Erkilet ve Erciyes faylarının arasındaki oturduğu zeminde öyle ahım şahım bir zemin değil. Yani zayıf bir zemin. Özellikle alüvyon nitelikli bir zemin. Kentin oturduğu yerde zeminin de önemli sorunları var. Bu sebeple bu aktif fay üzerinde oturan Kayseri’nin gerçekten dikkatli
olması gerekir. Ecemiş fay zonu yeterince çalışılmış değil. Bugün Türkiye'de MTA ve üniversiteler de dahil bu fay zonunu boydan boya ciddi araştırmalarla çalışmamışlardır. Birtakım çalışmalar olmuştur ama bu fay zonunun bütün özellikleri ve özellikle tekerrür periyodu, bölgenin yeraltı jeolojisi yeterince çalışılmamıştır.
Branşları nedir?
Bu zeminin altındaki o bölgenin yeraltı jeolojisi nedir? Bunlar yeterince bilinmiyor.
‘FAY, PERİYODU DOLMADAN DA
DEPREMLER ÜRETEBİLİR’
Bu fay zonu uzun zamanda stres biriktirir. Stres biriktirme nedir biliyor musunuz?
Fay içindeki sürtünme kuvvetini yenmek, kayaları kırmak için biriktirdiği kuvvettir.
Yani kolay anlaşılması için kumbara gibi düşünün. Bir insan kumbaraya diyelim her gün bir lira para atıyor,attığın bir liralarla kumbara belli bir yere gelir ve dolar, sen dolduğu zaman o kumbarayı bankaya götürürsün ve açtırırsın. Depremde ise fayı düşünün, fay yeterince stres biriktirdiği zaman deprem oluşturur. Yimdi sen her gün kumbaraya bir lira atıyorsun senin kumbaran 80 günde doldu, dolmadan o kumbara açılmaz fayda tam dolmadıkça deprem yapmaz. Ama sen belirli bir günde çok para atarsan kumbara erken dolar, fayda öyle.Bazı yeterince işi bilmeyen arkadaşlar tarihi depremlere vs. bakarak burada en fazla 5.2 olur 5.3 olur vs. gibi bir şey söyleyemezler.
Bu doğru değildir. Çünkü fay periyodu dolmadan da depremler üretebilir tam kapasite deprem değildir. Yani şu anda biz İstanbul'da 7’nin üzerinde deprem bekliyoruz.
Zaman zaman deprem beklediğiniz fayın üzerinde bile 4’lük 5’lik depremler oluyor. Orada bizim yavaş kayma kırık dediğimiz kilitli faylarda da bunlar olur. Asıl bizim beklediğimiz orada 7 ve üzeridir. Bu onun kapasitesi değil. Onun için bilmeden konuşup halkı yanlış yönlendirmemeleri lazım. Bu nedenle bu fayın ne zaman stres yeterince doldurup deprem yapacağını bilmiyoruz. Çünkü bu fayları tekerrür periyotları ile ilgili ayrıntılı çalışmalarla yapılmamış. Bunun için paleosismolojik araştırmalar yapmak lazım.
1-2 araştırma değil. Burada çok sayıda araştırmalar yapıp hem jeolojik zamanda periyodu bulmak lazım. Hem tarihi deprem periyotlarını bulmak lazım. Diyelim ki sizin orada Erkilet fayı üzerinde veya Erciyes Fay üzerinde bir deprem analizi yapıldı. Öyle bir iki tane bulup eski tarihi faylar veya jeolojik faylar ona bakarak tekerrür periyodunu tam olarak söyleyemezsiniz oda tehlikelidir. Çok sayıda araştırma yapıp çok sayıda bulacaksın ki ondan sonra bunların ortalamasının bir anlamı olsun. Yani istatistik insanı yanıltabilir.
‘İŞİ BİLEN BİLMEYEN, YETKİLİ YETKİSİZ İNSANLAR KONUŞMASIN’
6 Şubat'ta olan depremler, fayına stres transfer edip senin fayındaki stresi arttırıp deprem yapma moduna getirebilir. Bunun periyoduna 2 sene vardı ne oldu denilebilir. Ekstra oraya stres geldi. Oradaki kayayı kıracak kuvvet transfer edildi.
Bunu anlamanız içinde şöyle söyleyeyim siz her gün atıyordunuz ya kumbaranıza 1 TL ve 80 günde dolmasını bekliyordunuz. Ama 42. Gününde doldu. İnsanların can güvenliği önemli.
‘KAYSERİ CANLI BİR FAY ZONU İÇERİSİNDE’
Konuşmalarımızda kimseyi tedirgin etmek, korkutmak Kayseri öyle tehlikeli böyle tehlikeli deme gibi bir durum yok. Böyle bir şey yapmak yanlış. Ama bir realite var.
Kayseri canlı bir fay zonu içerisinde üstelik bulunduğu zeminde iyi değil. Tarihi dönemlerde büyük depremler de meydana gelmiştir.1714-1735-1830’larda şani her şeyi siz tarihi kayıtta bulamazsınız. Jeolojik kayıtlarda da ciddi araştırmalar yapılmamış.
Dolayısıyla Kayseri’nin Valisi Belediye Başkanı bizde o yok bizde bu yok demek yerine Kayseri’nin deprem dirençli olması için gerekeni yapmalıdır. Bunun için mikro bölgeleme, tehlike analizi, risk analizi ve risk azaltma çalışaları yaptırmalıdır. Daha sonra kentin halk, alt yapı, yapı stoku, ekosistem/çevre ve ekonomik komponentlerini depreme hazırlayarak Kayseri’yi deprem dirençli hale getirmelidir.Kayseri için deprem tehlikeleri tehditleri ortaya çıksın. Depremin şiddeti nedir? Depremin hızı Kayseri’ de ne olacaktır? İvmenin şiddeti ne olacaktır? Binaların durumu nedir? Böyle bir deprem gelirse Kayseri’nin bileşenleri bundan nasıl etkilenecek? Halk nasıl etkilenir? Alt yapı nasıl etkilenir? Bunlar araştırılmalı.Deprem bölgesine dönüp bakılsın.
Alt yapı yok. İçme suyu gitmiş. Kanalizasyon sistemi dağılmış. Yol yok. Köprü yok. Atmosfer kirli. Yapılan bina sağlam olsa ne olur? Şu anda sağlam binaları bile Bakanlık yıkmak zorunda alt yapıyı yapmak için. Bu nasıl bir yöneticilik anlayışı?
‘KİMSE KAYSERİ’DE DEPREM OLUYOR KAÇIN GİBİ BİR ŞEY DEMİYOR’
Türkiye’nin her ilinde depreme dirençli yapılar yapmalıyız. Eğer deprem tehlikesi az ise ne mutlu bize. Bizim derdimiz insanlarımız ölmesin kentlerimiz yıkılmasın. Depremi durduramayacağımıza göre bir deprem ülkesinde yerleşim alanlarımızı deprem dirençli hale getirmeliyiz. Bundan neden çekinip kızıyorlar anlamıyorum?Kimse Kayseri’de deprem oluyor kaçın gibi bir şey demiyor. Ama görünen bir şey var Kayseri canlı bir fay sisteminin üzerinde yer alıyor. O fayın ne kadar zamanda stres toplayacağını kim biliyor ?
O büyük deprem üretmez zırva niye yanlış zamandı çünkü o fay Kuzey Anadolu Fayından Erzincan yöresinden Mersin’e kadar gidiyor. Bir fayın uzunluğu eğer 150-200 km bulursa oynaya oynaya deprem üretir. Deprem üretmenin potansiyeli fayın boyuyla ve derinliği ile ilişkilidir. Kayseri için, “Hiçbir zaman için o kentte bu kentte şu şekil tehlike var bu şekilde yapın gibi bir alarm vermek istemiyorum. Kayseri canlı bir fay sistemi üzerindedir.
Bu fay sistemin de yeterinde çalışılmamıştır. Deprem potansiyeli özellikleri vs. yeterince bilinmemektedir. Eğer Kayseri’de deprem potansiyeli az ise bundan mutluluk duymak gerekir. Ama kenti depreme hazırlamak için deprem dirençli yapmak için bütün kentlerin eski anlayışı bırakıp bir şeyler yapmak gerekir”
‘KAYSERİ DEPREME BİRKAÇ SENEDE HAZIR HALE GETİRİLEBİLİR’
Kayseri’de fay hareketi sonucu Volkanik dağ orada oluşmuş. Erciyes dağına hiçbir bilim insanı bu dağ sönmüş diyemez. Erciyes Dağı insanlık tarihinde harekete geçmiş bir deprem. Ne zaman ne olacağını da bilmiyoruz. Ama Erciyes Dağı’nın eteğinde olan hemen altında canlı fay geçen bir kentin ciddi olarak her durumda depreme karşı önlemlerini planlarının araştırılması gerekiyor. Orada yaşayan milyonların can güvenliği söz konusu. 150 sene sonra deprem olur desek Kayseri’yi yönetenlerin bunda sorumluluğu yok mu?
Kimse Kayseri çok tehlikeli deprem geliyor demiyor ama Kayseri canlı bir fayın üzerinde birde 6 şubat depremleri olmuş o yöreye yakın bütün faylara stres transferi yapmış.
O yüzden endişeleniyoruz acaba Kayseri civarında Ecemiş fayına, Erkilet ve Erciyes fayına bir etkisi olur mu diye dikkat edelim diyoruz. Bir kenti deprem dirençli yapmanın yolları var bunlar bilinen şeyler. düşen görev vatandaşa düşen görevler vardır.
Deprem performansı ölçümleri yapar zayıf olanları güçlendirir yıkılacak olanları yıkar böyle bir kent depreme hazırlanır. Kayseri depreme birkaç senede hazır bir hale getirilebilir. Gerekli tespitler yapılıp oralara yoğunlaşmak lazım Kayseri’nin tümüyle uğraşmaya gerek yok.