CHP’ye yapılacak bir operasyon, 35-40 milyar doların ülkeden kaçmasına sebep olabilir. Buna gerek yok. İktidar partisine akıl hocalığı yapan ekip, yanlış adımlar attırıyor. Sayın Cumhurbaşkanı artık öyle bir bezginlik içinde ki adeta “Siz pişirin, ben yerim ve yediririm” der gibi. Bu nedenle CB’nın etrafının temizlenmesi gerektiğini, bununda Tayyip bey’in görevden ayrılmasıyla mümkün olacağını düşünenler var denmekte. Oysa Turizme Dayalı Ekonomi Modeli-TUDEM ve II. Lig barsa devreye girdirilebilse bu ülkede sorunları “S” si bile kalmaz. Sayın Şimşek nedense %3 ile döviz bulunmasını istemiyor.
Cumhurbaşkanının etrafındaki isimleri kısmen tanıyorum; artık hiçbir umutları kalmamış gibi. İnanın, Tayyip Bey görevden ayrılsa göbek atacak bürokratlar ve parti teşkilatı üyeleri var. 14 gün içinde Karadeniz’e iki kez gittim. Eskiden Cumhurbaşkanına çok yakın biriyle ayaküstü sohbet ettim. O kişi, bakan ve bakan yardımcılarının bile parti çalışmalarına zoraki katıldığını, herhangi bir somut iş yapılmadığını, yalnızca “havanda su dövüldüğünü” söyledi. Karadeniz’e sık giderim ve 2 yıl evvel ki hava %30 azalmış ve akılcı bir alternatif olsa bu oran iktidarın %70-80 oya kaybına sebep olabilecek.
İmamoğlu olayına gelince; bu operasyon, 50 milyar doların kaçmasına neden oldu ama bir kısmı geri döndü. Şimdi CHP’ye yapılacak bir operasyon, yine dövizin ürküp geldiği yere dönmesine yol açabilir. Evet, dövize çok yüksek, hatta “soyguncu faizi” veya “kayyum faizi” verildiği için, geçen yıl dövize %20 civarı ekstra faiz ödedik. Bu nedenle döviz ilk etapta ciddi çıkış yaptı ama dünyada eşi, benzeri olmayan bu yüksek faiz nedeniyle %70’i geri döndü.
Bakan Şimşek’in göreve gelmesiyle 80 milyar $ sıcak para geldi. Ancak İmamoğlu operasyonu ile bunun 50 milyar doları çıktı yaklaşık 35 milyar doları geri geldi. CHP’ye yeni bir operasyon yapılırsa, gelen paranın önemli bir kısmı yine kaçar ve yalnızca %70’i geri gelir. Böylece 80 milyar doların 30 milyar doları kalıcı olarak ülkeye dönmez. Bu da yetmezmiş gibi, kısmen faiz indirmeye başlayan ülkemiz, birkaç ay boyunca faiz indiremez durumda kalır.
Oysa İmamoğlu'nun, daha 19 yaşında başladığı usulsüz ve şaibeli işler sebebi ile cumhurbaşkanlığı defterinin kapandığı ortada. Üstelik milli güvenlik sorunu oluşturan durumlar nedeniyle, devletle yapılan mutabakat doğrultusunda görevden alınmış olabilir. Ama hapse atılmasına hiç gerek yoktu. Dışarıda olsaydı, Özgür bey’in önünü keser, aday olamayacağı için partide ciddi kargaşa çıkardı.
Üst akıl veya derin yapı mekanizmasında çalışanlar da zaman zaman hata yapabiliyor. Şimdi Özgür Bey “tavşana kaç, tazıya tut” senaryosuyla hem yerinde kalıyor hem de aday olacak gibi. Devlet aklı ile de olsa İmamoğlu’nu, hapse atmak gereksizdi. Eğer CHP’yi yönetme konusunda devlet veya iktidar aklı gereksiz bir hamle yaparsa, olumsuzluklar artabilir. Bu da ülkemizde 10-15 gün sürecek ciddi bir kargaşaya ve kan kaybı ve döviz kaybına neden olur.
İktidar bu kafayla giderse ve birileri çıkıp kaynak ve projelerle, Avrupa’daki gibi STK odaklı bir çıkış yaparsa, Tayyip bey anayasa değişikliği için 400 vekil bulamazsa çok az farkla adaylıkta 3. sıraya bile düşebilir. Sayın Cumhurbaşkanı, güçlü ve milli bir STK nedeniyle seçim kaybedip çekilmek zorunda kalır gibi. Çünkü yeni bir hareketle %35'lik kararsız seçmen ve 4 büyük partinin alternatif bulamadığı seçmeni kazanılırsa ki çok rahat kazanılır tüm siyasi dengeler değişebilir. Çünkü ayrışmak istemiyorlar
Halk artık yorgun, bezgin. Tüm partililer “Benim hırsızım iyi, seninki kötü” anlayışının ülkemize yakışmadığını dile getiriyor. DSP nasıl %22’den %2 altına düştüyse, benzer bir durum yarı yarıya yaşanabilir. Çünkü cari açığı iki yılda kapatacak ve her yıl ülkeye fazladan 30 milyar dolar döviz getirecek projeleri olan bir yapının ortaya çıkması an meselesi değil, bir gerçeklik demiyorum.