Aslen Giresunlu olan ve İstanbul’da doğup büyüyen Tuba akçin, 6 yıllık hosteslik kariyerini geride bırakarak Kayseri’de kruvasan üretimi yapan bir işletme açtı. Hem kruvasanların üretildiği hem de satışının gerçekleştiği bir cafe açan Akçin, kısa sürede adından söz ettirdi. Bir kadın girişimci olarak Kayseri’de pastacılık sektöründe bir açık fark ettiğini belirten Akçin, bu alana yoğunlaşmak istedi. Kruvasan yapımına dair eğitimler alan ve 4 ay kruvasancı da çalışan Akçin, “6 yıl kabin memuru olarak bir havayolu şirketinde çalıştım. Kayseri’ye gelmeden öncede 1 yıl New York’ta dil eğitimi aldım. Sonra yolum Kayseri’ye düştü. Buraya geldiğimde pastacılık sektöründe bir açık olduğunu fark ettim. Bende bu açığı fark ettiğim anda böyle bir girişimde bulunmak için harekete geçtim. Ben bu işi yapabilir miyim? dedim ve adım attım. Attığım ilk ve en önemli adımda kendime güvenmek oldu diyebilirim. Hayat beni farklı bir yola sürükledi. Gıda sektörü ile alakalı el becerimin olup olmadığını bilmiyordum. Önce eğitim almam gerektiğini düşündüm ve İstanbul’da bu işin eğitimini aldım İşin Pir’i olabilmek için kapı kapı gezdim. Daha sonra kruvasancı da 4 ay işe girdim çalıştım. Burada paspasta attım hamurda yoğurdum nitekim Kayseri’ye geldim ve bu cafeyi açtım. Aslında işçi konumundan patron konumuna bu şekilde geçtim diyebilirim” dedi.
KRUVASAN HAMURU SABIR İSTER
Başarısının sırrını açıklayan Akçin, kruvasan hamurlarıyla bir bebekle ilgilenir gibi ilgilendiğini ve lezzeti bu şekilde yakaladığını vurguladı. Akçin, “Aslında kruvasan hamuru 3 günlük emek isteyen bir hamurdur. Nasıl ki bir bebek bakım ister, emek ister kruvasan hamuru da 3 günlük emek sonucunda pişirilir. Çok hassas bir ürün ve sabır istiyor. Katkı maddesi katmıyoruz. Bugün yoğurulan hamur yarın 50 kat tereyağı ile üzerinden geçilir. Üçüncü gün mayalanır ve fırına verilir” dedi.
KAYSERİ’YE AYKIRI BİR MEKAN
Cafe’nin iç dizaynı ile de dikkat çektiğini söyleyen Akçin, 30’a yakın ülke gezdiğini ve cafenin her bir detayını gezdiği ülkelerde gördüğü şeylerden esinlerek yaptığına vurgu yaptı. Akçin, “Burayı Kayseri’ye aykırı bir mekan olarak ifade edebilirim. Kayserinin ruhu gösterişi sever bizim burası ise soft renklerin kullanıldığı bir mekân. 30’a yakın ülke gezdim. Ruhuma dokunan bütün anıları burada birleştirdim. Mesela cafe’nin kapısında Mısır esintisi görebilirsiniz. Kapımızın önünde ki sandalyelerde Fransa’daki cafelerden esintiler görebilirsiniz. Bu farklılıklar insanlar içinde fotoğraf çekim alanı oluşturdu. Özellikle sosyal medya çağında olduğumuzu düşünürsek sırf fotoğraf çekimi için bile buraya gelenler mevcut. Ayrıca bu bina 1970 yılında inşa edilmiş. 3 katlı ruhu olan bir yer olan cafemiz de imalathanemiz aşağı katta. Giriş ve üst kat ise gelen müşterilerin kruvasanlarını yiyebileceği ve keyifli vakit geçirebilecekleri alan” diye konuştu.
Akçin, Kayseri’de şu an bu alanda tek kadın girişimci kendisinin olduğunu belirterek rekabet istediğine vurgu yaptı. Özellikle kadınlara çağrıda bulunan Akçin, kadın girişimcilerin çoğalmasını ve Kayseri’de farklı kruvasan markalarını görmek istediğini belirtti. Akçin, sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Şuan Kayseri’de tek kruvasancı benim. Çok istiyorum benim gibi kruvasancıların açılmasını ve rekabetin olmasını. Sonuçta herkes kendi rızkını yer. Türkiye’de birçok ile Kayseri’den toptan ürün gönderiyoruz. Hepsi benim elimden çıkan ürünler. Ekibim var elbette fakat hamurumu kimseye emanet etmeden kendi ellerimden çıkarıyorum. Burayı emek emek büyüttümKendi hemcinslerime şöyle tavsiyelerde bulunmak isterim. Kendilerinde ki ışığı görsünler. Ben mükemmelim demiyorum ama mevcut potansiyelimi en iyi şekilde kullanmaya çalışıyorum. 30 yaşımda el becerimin olduğunu keşfettim. Kadın girişimcilere sonuna kadar destekçiyim. İçerlerindeki o cevheri keşfetmeleri lazım. Ellerinden gelenin fazlasını yapmaya çalışsınlar. Elbette yollarına taş koymaya çalışanlar olacak fakat buna aldanıp pes etmesinler.”
CEYLAN GURBET DEMİR- ÖZEL HABER-